28 Aralık 2010 Salı

hoşbulduk madrid!

20:06

yerel saatle 15:45'te inip hemencecik pasaport ve bavulu çözdük de metroya giden o yol ne uzundu allahım. bi daha istanbul metrosuna "çok yürütüyorlar lan adamı" diye laf edersem ne olayım :) git git bitmedi mübarek.

uçakta dersime iyi çalıştığımdan, önce bir "bono" aldım kendime. 10luk metro bileti oluyor kendisi, bi kaç gün yeter artık bana. nuria (evet, bizim nuriye gibi yani) ile buluşacağımız durağa gelmem 10dk sürdü. 3dk da yürüdük ve işte evdeyiz :)

şu ana kadar tek aksilik bavulumun tutma yerinin tam metroya binerken elimde kalması. bir allahın kulu da el atmadı, gavuristan işte! o hengamede bi süre için nereme sokacağımı bi türlü bilemediğim tutacak elimde yolculuk edişim de ayrıca komikti tabii :)

calle chile adlı sokakta 3 oda 1 salon bir ev burası. gerçi oda-salon kavramı biraz karışık zira bütün odalar (mutfak ve banyo da dahil) aynı ölçüde neredeyse. odamın fotograflarını yarın yükleyeceğim. "lar" eki fazla gelecek muhtemelen zira tek karenin sığabileceği kadar ufacık tefecik kendisi.

evin bi kusuru var: buzzzz gibi! soğuktan ne kadar nefret ettiğimi bilenler şu anki durumumu tahmin ediyordur muhtemelen. evdeki ufo şimdi burada olsa ne güzel olurdu! akşama kazakla yatacağız anlaşılan ya da bol bol kırmızı şarap tüketilecek akşam (ben bu cümleyi yazarken kız bi ısıtıcı daha getirdi salona, evren kesinlikle daha sık duyuyor artık beni!)

nuria süper sempatik bir hatun, yarı ingilizce yarı ispanyolca anlaşıyorduk ki "boşver sen ispanyolca konuş ben de öğrenirim" dedim. şimdi sadece ispanyolca konuşuyoruz. daha doğrusu o konuşuyor, ben ingilizce cevap veriyorum. 31ine kadar madrid'de olacak, sonra ailesinin yanına gidecek. yani ben ayrılırken görüşemeyeceğiz ama o zamana kadar 5-10 cümle daha eklerim alırım ondan repertura :)

şimdi nuria ve arkadaşları ile yemek yemek üzere çıkmam gerekiyor, detaylar yarın.
a

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder